Diyarbakır’da çağrı merkezinde öğlen yemeği sonrası 20 personel kusma, karın ağrısı ve mide bulantısı şikâyetiyle kentteki 4 farklı hastanenin acil servisine kaldırıldı. Başlatılan soruşturmada, öğlen yemeğinden zehirlenen personelin yediği pilav, kavurma, salata ve ayranlardan alınan numuneler Tarım İl Müdürlüğüne analiz yapılması için teslim edildi.
Laboratuvarda yapılan tahlillerde pilavda “Bacillus cereus” bakterisi tespit edildi. Pilavın Türk Gıda Kodeksine aykırı olduğu rapor edilince gözaltına alınan EFEM-İçkale Yemek Firmasının sahibi Yılmaz Öz hakkında, “Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak gıdalar üretmek” suçundan dava açıldı. Tarım Orman İl Müdürlüğü de davada müşteki olarak yer aldı.
“13 YILDIR BU FİRMA İLE ÇALIŞIYORDUK”
Turkcell firmasının İdari İşlerinden sorumlu K.A ifadesinde, “13 yıldan beri bu firma ile tabldot yemek alıyoruz. Personelimiz bu firmadan gelen yemeği yedikleri için zehirlenmişler. Personeli hastanelere sevk ettik, tarım il müdürlüğü de yemeklerden numune aldı” dedi.
“ŞİKAYETLERİMİZ TOPLUCA ARTINCA ZEHİRLENDİĞİMİZİ ANLADIK”
Pilavdan zehirlenen çağrı merkezi çalışanları öğlen yemeğinden sonra zehirlendiklerini belirterek, “Kusma ve bulantı şikayetlerimiz topluca artınca ambulanslarla farklı hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındık. Hepimiz EFEM Yemek Fabrikasından gelen yemekten zehirlendik” dedi. Bazıları da yemek firmasından şikayetçi oldu.
“AŞÇIYI İŞTEN ÇIKARDIM DAHA DİKKATLİ OLACAĞIM”
Yemek Fabrikası sahibi Yılmaz Öz 21 yıldır yemek sektöründe faaliyet yürüttüğünü, EFEM-İçkale firmasının sahibi olduğunu belirterek, “Zehirlenme olayının yaşandığı firmanın da 13 yıldan beri yemek işini ben yapıyorum. Tek kullanımlık pres kaplı streçli tabldot şeklinde Sağlık Bakanlığının talimatları doğrultusunda firmalara yemek sağlamaktayız. Diyarbakır genelinde olay günü başka firmalara da aynı yemekten 800 yemek dağıttık. 50 tanesini de zehirlenme yaşanan firmaya verdik. Sadece Türkcell’den şikâyet geldi. Bize gelen şikâyetlerin tamamı etle ilgiliydi, ancak Tarım Müdürlüğünün tahlil raporunda zehirlenmenin pirinç pilavından kaynaklandığı belirtildi. Pirinçle ilgili çıkan bakteri sonucuna bir anlam veremedim. Zaten yemeği yapan aşçının da işine son verdim. Olayda benim kusurum yok. Bu olaydan sonra da daha dikkatli davranacağız. İşyerimde gerekli dezenfektan işlemlerini yaptık” dedi.
“SAVUNMASI CEZADAN KURTULMA AMAÇILIDIR İTİBAR EDİLEMEZ”
Mahkeme, Tarım İl Müdürlüğünün tahlil sonuçlarına göre pilavda bakteri tespit edilen Yemek Firması sahibi Yılmaz Öz’ün kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde bozulmuş yemeği tedarik ettiğine dikkat çekti. Mahkeme, bozuk yemeği yiyen çağrı merkezi çalışanlarının mide bulantısı, kusma ve karın ağrısı şikâyeti ile rahatsızlandıklarını, yetkili laboratuarda yapılan incelemede pilavda “Bacillus Cereus” bakterisinin tespit edildiği ve bakterinin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik kriterler yönetmeliğine aykırı olduğuna vurgu yaptı. Mahkeme, sanığın kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş gıdanın satılması suretiyle suçunun sabit olduğunu belirtti. Mahkeme, çağrı merkezi çalışanlarının birçoğunun bu pilavdan rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını sanık Yılmaz Öz’ün mahkeme huzurundaki savunmalarının ise işlediği suçtan ve alacağı cezadan kurtulma amaçlı olduğu için savunmalarına itibar edilmediğini ifade etti. Mahkeme sanığı 1 yıl hapis 5 gün adli para cezasıyla cezalandırdı, bu cezasını daha sonra iyi hal indirimiyle 10 aya düşürdü.
MAHKEME AĞIR CEZAYA İHBARDA BULUNACAK
Daha önce de Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yemek ihalelerine fesat karıştırmaktan yargılanıp cezalandırıldığı ve bu cezasının da ertelendiği, ancak 5 yıllık denetim süresi içinde benzer suç işlediği için 10 aylık hapis cezasıyla ilgili mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmadı. Karar kesinleştiğinde Ağır Ceza Mahkemesindeki hükmün açıklanması için mahkeme ihbarda bulunulmasına karar verdi. Sanık ise istinaf Mahkemesine başvurdu.
AKP’NİN SEÇİM ÇADIRINA YOKSUL ÇADIRINDAN YEMEK TAŞIDI
EFEM İçkale firması Ramazan ayında Büyükşehir Belediyesinin iftar çadırında yaşanan skandalla gündeme gelmişti. Yerel seçim öncesi kayyumla yönetilen Belediye yoksul ve dar gelirli vatandaşlar için Bağlar İlçesine iftar çadırı kurup günlük 3 bin kişiye yemek verilmesi için 30 milyon 200 bin liralık ihale açtı. Bağlar çadırındaki yemek işini üstlenen EFEM İçkale firması, iftar saatinde çadırda yoksullara dağıtılması gereken yemeklerden 1 ay boyunca her gün AKP kadın kolları başkanlığına 200, Hani AKP İlçe Başkanlığına 200, Çınar’da kurulan AKP belediye başkan adayı Davut Arzu’nun çadırına 200, Dicle İlçesinde seçim çalışması yürüten AKP’lilere de 200 olmak üzere 800 yemeğin gönderildiği öğrenildi.
İftar çadırında ise 200-250 kişiye yemek verilirken, sözleşmeye göre 3 bin yemek dağıtımı yapıldığı gösterilerek haksız kazanç sağladığı ortaya çıkmıştı. Siirt Vakfı Diyarbakır Şubesi de ihalesi belediye tarafından yapılan bu çadıra kendi iftar çadırıymış gibi pankart asarak çadırı sosyal medyada sahiplenerek hayırsever işadamlarının destek vermesi istenmiş ve bu şekilde haksız menfaat sağlandığı belirlenmişti.