Apple’dan zehir zemberek açıklama: “Bizi diğerleri gibi yapmak istiyorlar”

Apple ile Avrupa Birliği arasındaki gerilim, teknoloji ve regülasyon ekseninde uzun süredir devam ediyor. Özellikle AB’nin teknoloji devlerine yönelik sıkı düzenlemeleri ve dijital pazarları daha şeffaf hale getirme çabaları, Apple’ın işleyiş biçimiyle sık sık çatışıyor. Son olarak Apple yöneticileri, Avrupa’nın baskıları nedeniyle kullanıcı deneyiminin zedelendiğini savundu.

Apple Ürün Pazarlama Direktörü Greg Joswiak, bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği düzenleyicilerinin şirketin sunduğu entegre yapıyı bozduğunu belirterek, “Apple’ın sunduğu sıkı entegre deneyimin sihrini elimizden alıp bizi diğerleri gibi yapmak istiyorlar” dedi.

Bu açıklamalar, Apple’ın AirPods Pro 3 modelini tanıtmasının hemen ardından geldi. Yeni nesil kulaklıkla birlikte sunulan Canlı Çeviri özelliği, kullanıcının kulağına doğrudan çeviri yapma imkanı sunuyor. Ancak Apple, bu özelliği şimdilik Avrupa’daki kullanıcılara sunamıyor. Nedeni ise AB’nin teknoloji ürünlerinde birlikte çalışabilirlik konusunda getirdiği zorluklar. Yani özellik diğer cihazlarla da uyumlu olmadığı sürece, Avrupalı kullanıcılara ulaşamayacak. Apple, Avrupa pazarına özel ekstra mühendislik çalışmaları gerektiğini belirtiyor.

AB kuralları: Yenilik mi, engel mi?

Avrupa Birliği, 2022’de yürürlüğe giren Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında, büyük teknoloji şirketlerinden daha şeffaf ve kapsayıcı sistemler geliştirmesini talep ediyor. Amaç, kullanıcıların cihazlar ve hizmetler arasında daha özgürce seçim yapabilmesini sağlamak. Bu kapsamda, Apple gibi firmalardan kapalı ekosistemlerini kısmen açmaları isteniyor.

Apple ise bu durumu farklı yorumluyor. Joswiak’a göre Brüksel’de alınan kararlar, yalnızca geliştiricilere değil, son kullanıcıya da zarar veriyor: “Bu kurallar inovasyonu baltalıyor, fikri mülkiyet haklarımızı ihlal ediyor ve kullanıcı gizliliği ile güvenliğini tehlikeye atıyor.

Apple uzun süredir, cihazlar arasında kusursuz bir entegrasyon sağlayan kendi sistemini, kalite ve güvenlik açısından bir avantaj olarak sunuyor. Ancak AB, bu entegrasyonun kullanıcıyı sistemin dışına çıkmamaya zorladığını, bu nedenle alternatif mağazalar veya yan yükleme gibi seçeneklerin sağlanması gerektiğini savunuyor.

Tartışma AirPods ile sınırlı değil

Tartışma sadece Apple’ın kulaklıkları ya da uygulama mağazalarıyla sınırlı değil. AB, mesajlaşma uygulamalarında da daha fazla açıklık talep ediyor. Örneğin, WhatsApp ve Signal gibi platformların uçtan uca şifreleme sistemlerini zayıflatmaları ya da belirli durumlarda şifrelemeyi çözmeleri için baskı yapılıyor. Avrupa yetkilileri bu tür adımların, özellikle güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin ihtiyaçları açısından gerekli olduğunu savunuyor.

Ancak pek çok teknoloji şirketi, bu tür düzenlemelerin kullanıcı güvenliğini ve gizliliğini tehdit ettiğini belirtiyor. Apple da bu konuda benzer bir çizgide duruyor. Şirket, kullanıcı deneyiminin yalnızca tasarım ve performansla değil, aynı zamanda veri güvenliğiyle de doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyor.

Gelecek me getirecek?

Apple ile AB arasındaki bu gerginliğin yakın zamanda sona ermesi beklenmiyor. Apple, kendine has deneyimi koruma çabasıyla regülasyonlara karşı pozisyon alırken; Avrupa Birliği ise daha açık, adil ve rekabetçi bir dijital pazarın temellerini atmakta kararlı görünüyor.

İki tarafın da farklı öncelikleri var: Apple kullanıcı bağlılığını ve sistem bütünlüğünü ön planda tutarken, AB kullanıcı hakları, rekabet ve sistemler arası geçiş özgürlüğüne odaklanıyor. Bu karşılıklı denge arayışı, teknoloji dünyasının en büyük isimlerinden biriyle Avrupa’nın dijital gelecek vizyonu arasında uzun sürebilecek bir müzakerenin işareti.

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir